17 Haziran 2010 Perşembe

Maç İzlenimleri #11: İtalya - Paraguay


Son şampiyon İtalya, turnuvaya favori olarak gelmeyen ilk "son şampiyon" olabilir. İlk 11'inin yaş ortalamasının 29 civarı, tüm kadronun yaş ortalamasının ise 28.2 olduğu "yaşlı" takımı olan İtalya'nın teknik direktörü Lippi ısrarla "yaşlı" yerine "tecrübeli" yi tercih ediyordu. Paraguay karşısına Pirlo'dan yoksun işte o "tecrübeli" kadrosuyla çıktı. İtalya'nın ilk 11'i adına en dikkat çekici şey 4-3-3 ün sol kanadında 31 yaşındaki Juventus'lu Iaquinta'nın oynamasıydı. Ligin gol kralı ve sol kanat özelliğine sahip Di Natale yerine tercih edilen Iaquinta ve sağ kanattaki Pepe'nin önünde ise bu sezon oynadığı 48 maçta 19 gol bulan Gilardino oynadı. Paraguay'da ise sakatlığı bulunan Oscar Cardozo ilk 11'de kendine yer bulamazken, Santa Cruz'un yerine, henüz üç ay önce Arjantin vatandaşlığından Paraguay vatandaşlığına geçmiş Barrios'un oynaması dikkat çeken bir diğer kadro tercihiydi. Forvet ikilisi, Borussia Dortmund'dan takım arakadaşı olan Barrios ve Nelson Valdez' den oluşan Paraguay'da teknik direktör Gerardo Martino, bu ikilinin uyumundan faydalanmayı düşünmüş olsa gerek.

Maçın ilk 10 dakikası maçın nasıl bir beraberlik maçı olacağının ve yine güzel bir maç izlemeyeceğimizin göstergesi niteliğindeydi. 39'da Alcaraz, bir duran topta Torres'in açtığı ortayı kafayla köşeye gönderdi ve Buffon'u mağlup etti. Her ne kadar İtalya maçta favori gösterilse de bu gol beni hiç şaşırtmadı. Çünkü böyle temposuz maçlarda goller duran toptan gelir ve böyle olduğu için favori olmayan takımlar maçı duran toptan gol atıp, sonra o golün üzerine yatarak kazanabilirler. Aslında öyle de olabilirdi, ama İtalya böyle maçların tek gol umudu duran toplardan birinde golü bulmayı başardı. Kornerde boşa çıkan Villar'ın hatası sonucu top arkaya sekti, arka direkte saçı sakalı salmış Tuna Kiremitçi kılıklı De Rossi ( Burdan Cemciğime selamlar) topu ağlara göndermeyi başardı. Turnuvada yine bir arka direk golü daha izlemiş olduk böylece. Kalan dakikalarda gol olmadı ve maç 1-1 beraberlikle sonuçlandı.

Maçın adamı: "Simone Pepe" Udinese'den Juventus'a transfer olan sağ kanat, maça keyif veren ender oyunculardandı. Çalımları ve sağ kanattan yaptığı bindirmelerle etkili olmaya çalışan Pepe maça zevk verdi.

Maçın hayal kırıklığı: "Alberto Gilardino" 2 şut çekti, biri auta çıktı diğerini savunma engelledi. Pozisyona giremedi. Belki pas alamadığı için kötü oynaması normaldi ama insan orta sahaya gelir top almaya çalışır en azından. Onu da yapmadı ve maçın en kötü oyuncusu oldu.

Maçın seyir zevki: 3/10 Beni kupadan soğutma çabalarına katkıda bulunan her iki takım da savunmayı elden bırakmadı ve çok garanti oynadı. Bu da bir başka sıkıcı maça daha sebebiyet verdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder