14 Haziran 2010 Pazartesi

Maç İzlenimleri #5: İngiltere - ABD

A.B.D’nin konfederasyon kupasındaki başarısının şans olmadığı bu maçta tekrar görüldü. ABD'nin futboldaki yükselişini iki nedene bağlıyorum. Birincisi 94 dünya kupası. O zaten çok açık. İkinci sebep ise biraz daha ilginç. Son 20 yılda Amerika'da aileler çocuklarının amerikan futbolu oynayıp kendilerini sakatlamalarından bıkıp usandığı için çocuklarını daha kibar bir oyun olarak gördükleri futbola yönlendirmeye başlamışlar. Bu da Amerika'nın son yıllardaki yükselişini açıklayan diğer sebep.

Amerika, teknik açıdan çok iyi oyunculardan oluşmasa da güçlü fizikli oyuncularıyla ve takim oyunuyla kupanın favorilerinden Ingiltere'den (biraz da Robert Green'in yardımıyla) beraberliği koparmasını bildi. Takimin liderliği görevini üstlenen Fulham'li Dempsey, ve L.A Galaxy'li Landon Donovan'in yönlendirdiği pas organizasyonlarıyla ve Altidore’un çevik ve sağlam yapısıyla skor üretmeye çalışan ABD'nin savunması ise Onyewu'nun da güzel oyunuyla birkaç pozisyon dışında hata yapmadı.

İngiltere’de ise defans ile orta saha arasında pas trafiğinin sağlanamaması en büyük problem olarak göze çarpıyordu. İtalyan teknik adam Capello bağlı olduğu bol ön liberolu İtalyan futbol kültürünün aksine orta sahanın ortasını Gerrard ve Lampard'a teslim etmişti. Forvette santrafor olarak Heskey'e, onun hemen arkasında ise Rooney'e görev verdi. FM mantığıyla yaklaşırsak ST de Rooney CF de Gerrard onlarIn gerisinde ise Carrick ve Lampard bence daha doğru bir tercih olabilirdi. Kanatlardan Lennon ve Milner (daha sonra Wright Phillips) ile ortadan ise Heskey'e şişirilen topların Rooney'e indirilmesiyle gol arayan İngilizler golü de aslında Heskey'nin asistinde Gerrard ile erken buldular. Ancak sonrasında Dempsey'nin yavaş sayılabilecek şutunu büyük bir hata yaparak çıkaramayan Green'in yardımıyla oyuna denge geldi. Golden sonra ise beklenen İngiltere baskısı oluşmadı. Maç dengede devam etti. Capello’nun oyuncu değişiklikleri de işe yaramadı. İngiltere çok değerli 2 puanı sahada bıraktı.

Maçın adamı: Oguchi Onyewu Spikerin aralıksız onveyu demesi dışında bir hataya sebep olmadı. Her pozisyonda olması gereken yerdeydi, ve Crouch oyuna girdikten sonra ona bile kafa topu vermeyerek çok iyi bir maç çıkardı.

Maçın hayal kırıklığı: Frank Lampard Robert Green o kalibrede bir maçta yapılmaması gereken bir hata yaptı; ama tek bir hata yüzünden maçı kaybettiren adam yaftasını yemesi doğru olmaz. Beni daha çok şaşırtan Lampard oldu. Kendisine yakışmayacak şekilde etkisiz oynadı. Belki ön libero gibi oynamasındandır ama yine de Lampard kalitesindeki bir yıldızın oyuna daha çok katkı yapmasını beklerdim. Tüm maç boyunca ruh gibiydi.

Maçın seyir zevki: 6.5/10 Turnuvanın şimdiye kadarki en zevkli maçıydı. ABD de oyunu çirkinleştirmeden kendi oyununu oynadı ve mücadelenin ve gol pozisyonlarının bol olduğu güzel bir maç izlememizi sağladı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder